Galatasaray kadın futbol takımının teknik performans antrenörü Samet Kösemen, sarı-kırmızılıların şampiyon olduğu sezonu şöyle değerlendirdi: “Türkiye'de kadın futbolunun marka bilinirliğinin artması için tüm paydaşların sorumluluk alması gerektiğini düşünüyorum”.
Kadın futbolunun popülaritesi her geçen gün artarken gözler 8 Eylül'de başlayacak yeni sezona çevrildi.
Son Kadınlar Futbol Süper Ligi'nde sezonluk scudetto'yu kazanan Giallorossi, bu yıl da sezona yoğun antrenmanlarla başladı.
Galatasaray Kadın Futbol Tek Takım Atletik Performans Antrenörü Dr. Samet Kösemen, şampiyonluk sezonunu ve gelecek sezonu Euronews'e değerlendirdi.
Kadınlar Süper Lig kariyerine ilk yılında yarı final, ikinci yılında ise finalle başlayan teknik adam, “Bu yıl o sezondur” diyerek kafasında şampiyonluk hedefini belirlediğini söyledi.
“Galatasaray gibi bir camiada çalışıyorsanız ikincilik asla başarı değildir, her zaman kazanmak zorundasınız. Bu strese neden olabilir ama baskı, konfor alanınızın dışına çıkmanızı sağlayan ve sizi başarıya götüren gizli bir anahtardır” diyen Kösemen, Giallorossi kulübüne ilk gelişini şöyle özetledi: “Ben bir öğrenciydim. Takıma yeni bir teknik direktör olarak katıldım ve her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım ve öncelikle oyunculara inanmaya çalıştım.” “Sürecin sonunda başarılı olduğumuzu düşünüyorum”
Atletik performans antrenörü olarak takıma katılırken attığı ilk adımlardan birinin detaylı bir sunum olduğunu vurgulayan Kösemen, şöyle konuştu: “Bu sunumda futbolcularımızla neden antrenman yapacağımızı, ne gibi fizyolojik değişiklikler olacağını detaylı ve kapsamlı bir şekilde paylaştım. Hangi aylarda nasıl bir formda olacağımızı grafikler ve bilimsel veriler halinde özetledim. Hangi performans testlerinin yapılacağı, hangi programların hazırlanacağı konusunda detaylı bilgiyi oyuncularla paylaştım. Sonuçlara göre bireysel bazda” dedi.
“Sezon başındaki antrenmanlar bir oyuncu için her zaman zordur. Bu süreci çoğunlukla onlarla uzun, zorlu koşu antrenmanları yaparak geçirdim; “Onları motive etmek ve rol model olmak için her ikisiyle de vakit geçirdim” diyen Kösemen, şöyle devam etti: “Futbolcularınızdan geri bildirim ve heyecan almak istiyorsanız, şartlandırıcı olarak siz de olmalısınız. bir o kadar coşkulu ve heyecanlı '6 kilometreyi 30 dakikada koş' demekle onlarla bu yarışı koşmak çok farklı şeyler… Sistem iyice oturduktan sonra onlar bana alışmaya başladı, ben de onlara alışmaya başladım. Sezon şampiyonlukla taçlandı.”
Geçtiğimiz sezonun en zorlu rakiplerinin ligde ikinci ve üçüncü sırada yer alan Ankara Büyükşehir Belediyesi FOMGET ve Fenerbahçe kadın futbol takımı olduğunu belirten Kösemen, şöyle konuştu: “İç sahadaki tüm maçları kazanma şansımız vardı. Bu maçlar öncesinde rakip takımı çok iyi analiz ettik ve artılarını eksilerini tüm oyuncularımıza tek tek anlattık. Bu konuda Teknik Direktörümüz Metin Ülgen haftada en az iki kez takımı analiz toplantılarına götürüyordu ve bu bizim için çok faydalı oldu” dedi.
Sezon boyunca birçok kırılma anı yaşadıklarını belirten teknik direktör, şöyle konuştu: “Şampiyonluğun ikinci yarısında Beşiktaş'la oynadığımız maçın 83. dakikasında penaltıdan gol yedik. Maçın bu şekilde bitmesi halinde rakibimiz F.Bahçe puan farkını açacak. Bu durumda şampiyonluk yarışından vazgeçebilirdik. Ancak 88. dakikada eşitliği sağlayan golü ve 90+5. dakikada galibiyet golünü atınca takım olarak büyük bir kırılma yaşadık. Duygu ve gurur bir aradaydı. “Şampiyonluğun ilk yarısında Florya Metin Oktay Tesisleri'nde F.Bahçe'ye karşı oynadığımız ve 1-1 biten derbide diğer belirleyici anlardan biri de 90+6'daki son saniye golümüz oldu ve bu da takım olarak bizi çok gururlandırdı. takım” dedi.
“Şampiyonluk maçının bitiş düdüğü çalındığında yaşadığımız sevinci ve mutluluğu kelimelerle anlatamam. “Kupayı Ali Samiyen Nef Stadı'nda 55 bin taraftarın önünde şampiyonluk kutlamasında kaldırmamız, orada bulunan herkesin hayatında unutulmaz bir an olarak tarihe altın harflerle yazıldı.”
Galibiyet mücadelesinin son ana kadar sürdüğü sezonla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kösemen, şöyle konuştu: “Son rakibimiz Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden FOMGET ile puan mücadelesi veriyorduk. Kazansaydık her türlü matematiksel üstünlükle şampiyonluğumuzu ilan edecektik. ALG SPOR ile maç oynadık. ALG SPOR, iki yıl önce şampiyon olan zorlu ve kaliteli bir rakipti. “1-0 önde olduğumuz maçta, ikinci yarının 65. dakikasında önemli bir orta saha oyuncusu kırmızı kart görerek 25 dakika boyunca 10 kişiyle maça devam etmemizi sağladı diyebilirim. dönüm noktasıyız” dedi.
“Rakip gol atsaydı beraberlik olacaktı ve şampiyon olamayacaktık. 10 oyuncuyla şampiyonluğun son maçı olmasına rağmen oyuncularımız üst düzey bir performans sergilerken, 90+2. dakikada 10 oyuncuyla ikinci golü attığımızda Florya Metin Oktay Tesisleri'nde desibel rekoru kırmış olabiliriz. Arkamızda binlerce hayran varken, kendi sesimizi bile duyamadan.
Giallorossi'nin önümüzdeki sezon Kadınlar Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etme şansını yakalayacağını belirten Kösemen, ön elemeleri geçip gruplara çıkarak Türkiye'yi Şampiyonlar Ligi'nde en iyi şekilde temsil etmeyi hedeflediklerini vurguladı.
Kösemen ayrıca şunları söyledi: “Hedefimiz Türkiye ligini domine eden, şampiyonluğu hedefleyen bir takım olmak. Amacımız, geçen sezondan farklı olarak antrenman kalitemizi artırmak ve oyuncularımızla toplam kaliteyi ortaya koymaktır” dedi.
“Türkiye'de kadın futbolu büyüyor”
Türkiye'de kadın futbolunu değerlendiren Kösemen, özellikle Galatasaray ve F.Bahçe kadın futbol takımlarının kurulmasıyla yükselme dönemine doğru bir adım atıldığını söyledi.
“Beş yıl önce kadın futbolunun bilinirliği çok düşük seviyedeydi ama artık medya, medya, sosyal medya ve sponsorlar sayesinde farkındalık düzeyi ciddi oranda arttı” diyen Kösemen, şöyle devam etti: “Avrupa ve Amerika'da (“Kadın futbolu (ABD) birçok ülkede profesyonel lig statüsündedir ve bu alanda ciddi yatırımlar bulunmaktadır.”
Teknik performans antrenörü, şunları kaydetti: “Önümüzdeki yıllarda kadın futbolunun Türkiye'de profesyonel bir statüye kavuşacağını, stadyumların inşasının, sponsor ve medyanın katılımının kadın futbolunu çok farklı seviyelere taşıyacağını düşünüyorum. “Türkiye'de kadın futbolunun marka bilinirliğinin arttırılması konusunda tüm paydaşların sorumluluk alması gerektiğini düşünüyorum” dedi.