Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bilkent Otel ve Konferans Merkezi’nde düzenlenen “Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirliğin Lansmanı ve Protokol İmza Töreni”ne katıldı.
“KÜRESEL SORUNLARA KARŞI GİRİŞİMİ ELEŞTİRELİM”
Burada konuşan Kurum, iklim krizinin her geçen gün daha da kötüleştiğini, Türkiye gibi kendilerinin de iklim krizinin doğurabileceği olası doğal yıkımları ve ekonomik fırsatları titizlikle takip ettiklerini söyledi.
İklim krizinin etkilerinin en canlı örneğinin şu anda Amerika’da yaşandığına dikkat çeken Kurum, şöyle konuştu: “Orman yangını ‘dev bir şehir yangınına’ dönüştü. Büyümesinin nedeni ise rüzgarların hızla esmesi. 161 kilometre hız.” dedi.
Kurum, Türkiye’nin Akdeniz havzasında yer aldığını ve bölgenin kırılganlığı nedeniyle iklim krizinden güçlü şekilde etkilendiğinin altını çizdi.
Kurum, Türkiye’nin tarihi bir dönemden geçtiğini belirterek, “Bir yandan bölgesel denklemlerde güçlü liderlik sergiliyor, diğer yandan insanlığı etkileyen küresel sorunlara karşı inisiyatif alıyoruz. Medeni değerlerimizden güç alan, çevreye duyarlı ve duyarlı bir ekonomik modelimiz var. doğa dostu Üretimden istihdama, “İhracattan taviz vermeden keşiflerimize devam ediyor, doğamızı ve çevremizi korumayı asla ihmal etmiyoruz.”
“4 KATINA KADAR ARTIRACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Hareketi’nin dünyaya ilham verdiğini iddia eden Kurum, döngüsel ekonomiyi her alana yaydığını söyledi.
Mevduat yönetim sistemi için gerekli altyapı çalışmalarını başlattıklarını ve sahanın yönetimi için Türkiye Çevre Kurumu, TOBB ve TESK ile protokol imzaladıklarını hatırlatan Kurum, bu işe bizzat büyük önem verdiklerinin altını çizdi.
Bakan Kurum, atık alan olan millet bahçelerinin büyüklüğünü 77 milyon metrekareye, proje sayısını ise 521’e çıkaran kentlerdeki “ısı adalarının” azaltılması için yoğun çalışmalar yapıldığını anlatarak sözlerine devam etti.
“Son 10 yılda yenilenebilir enerji kapasitemizi iki katına çıkardık. Öte yandan Enerji Bakanlığımız ve ilgili kuruluşlarımızla birlikte güneş ve rüzgar enerjisi kapasitemizi de 4 katına çıkaracağız. Şehir merkezlerinde mahsur kalan harap sanayi bölgelerini iklim dostu sanayi siteleri olarak yeniden tasarlayarak yeni yerlerine taşınıyoruz. İnşallah buradaki arkadaşlarımızla birlikte tüm sanayi bölgelerimizi merkezli bir yaklaşımla dönüştüreceğiz. sıfır atık hakkında “Biz getireceğiz.”
Bakan Kurum, sanayinin milli gelir içindeki payının her geçen gün arttığını ve bu büyümenin desteklenmesinin Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz yılın emisyon değerlerine baktığımızda emisyon oranının yüzde 72’sinin enerjiden, yüzde 13’üne yakınının ise sanayi sektöründen geldiğini söyleyen Kurum, “Avrupa Yeşil Anlaşması sadece iklim politikası olarak sunulmuyor, aynı zamanda beraberinde büyük bir ekonomik dönüşüm süreci. İhracatımızın yüzde 50’si yüzde 50’dir. “” Bu ürünlerin 100.000’e yakınının Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edildiğini görüyoruz. Bu noktada toplam ihracatımızda Avrupa ilk sırada yer alıyor. Avrupa’ya ihraç ettiğimiz ürünlerin karbon ayak izi yani çevreye uyumluluk düzeyi çok daha önemli olacak.” değerlendirmesini yaptı.
Atılan her adımın stratejik olduğunun altını çizen kurum, bu kapsamda “Sanayi Emisyonlarının Yönetimi Yönetmeliği”nin yayınlandığını hatırlattı.
Bu düzenlemeyle sanayide yeşil dönüşümde yeni bir sayfa açtığını iddia eden Kurum, enerji ve kaynak verimliliğini gözeten, sıfır kirlilik prensibiyle çalışan tesislere sanayide yeşil dönüşüm sertifikası verdiğini söyledi.
“EN ÜST SEVİYEYE ÇIKACAĞIZ”
Bakan Kurum, 6 bin tesisi ilgilendirecek bu düzenlemeyle tesislerin sınıflandırılacağını ve A Sınıfı belge alan sanayicilere uluslararası pazarda daha fazla prestij kazandırılacağını açıkladı.
Bugün imzalanan protokolün sanayicinin çevre performansını göstereceğini ve HEY ve NEFES verilerine dayalı hesaplamalara dayalı çevresel risk değerlendirmesi yapma olanağı sağlayacağını belirten Kurum, şöyle konuştu:
“Çalışmalar bir zincirin halkaları gibi ilerleyecek. Öncelikle hesaplamalar yardımıyla tesislerimizin yeşil dönüşümünü hızlandıracağız. Böylece sektörümüzün acil ihtiyaç duyduğu finansal desteğe çok daha hızlı ulaşmasını sağlayacağız”. . Böylece yeni iş kolları, yeni meslekler, yeni uzmanlıklar yaratacağız, Türkiye’nin parlak zekaları olan gençlerimizin kendilerini sergileyebilecekleri yeni alanlar açmış olacağız. Sonuçta Türk sanayisini büyüteceğiz. Sanayicilerimiz ve yenilikçi genç beyinlerimiz sayesinde rekabet gücümüz ve istihdamımız en üst düzeydedir.”
MÜSİLAJ’IN AÇIKLAMASI: “MİLLETE VERDİĞİ SÖZÜ TUTUYORUZ”
Kurum, belediyelere Marmara’daki müsilaj işlemiyle ilgili sorumluluklarını hatırlattığını ancak çoğunun mevcut yapıları bile yenilemediğini ve Marmara’yı kirletmeye devam ettiğini üzülerek kaydetti.
Konuyu Belediyelere hatırlatan Kurum, şunları kaydetti:
“Lütfen birlikte imzaladığımız Marmara Denizi Eylem ve Koruma Planına sadık kalın ve millete verdiğiniz sözleri tutun. İnanın hiçbir ayrım yapmadan belediyelerimize yardım ediyoruz. Bugün Bakanlığımızda bu yok. Artık mesele belediyelere kaldı, ister bizim partimiz, ister muhalefet partileri. Sorumluluk artık belediyelerdedir ki siyasette ve siyasette millete hizmet etmeden iyilik bekledikleri bir dönemdir. Belediyelerden destek bekleniyor Hiçbir şey yapmadan bitti, “Halkımızdan vermeden destek bekleme dönemi artık tamamen bitti. Herkes verdiği sözü yerine getirmeli.”
Müdahalelerin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kredi Kayıt Bürosu AŞ arasında çevresel performansa dayalı verilerin paylaşımına ilişkin protokol imzalandı.